Zafer Bayramı (30 Ağustos)

Türkiye Büyük Millet Meclisi, kuruluşundan itibaren yurdun durumunu müzakere ederek kurtuluş çaresini aradı. “Misak-ı Milli sınırları içinde vatanın bir bütün olduğu ve parçalanamayacağı görüşü”nden hareketle, düşmanla mücadele kararı alındı. Oluşturulan düzenli ordularıo savaşa girilirdi. İlk başarı Doğu’da Ermeni çetelerine karşı kazanıldı. Daha sonra Batı cephesinde Yunanlılar’la I. inönü ve II. inönü savaşları yapıldı.

Bu savaşların kazanılmasıyla Yunanlılar’a büyük bir darbe indirilmiş oldu. Bunun üzerine Yunan ordusu yeniden saldırıya geçti.

Saldırı üzerine Mustafa Kemal ordularına: ” Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. Bu satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaş kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz.” emrini verdi. Türk askeri, büyük bir azim ve fedakarlıkla bu karara uydu. 23 Ağustos ve 12 Eylül 1921 tarihlerinde yapılan Sakarya Meydan Muharebesiyle, Türk Milleti 1699 yılından beri ilk defa toprak kazanmaya başlıyordu.

Sakarya Savaşı, Türk Milletinin savunma durumundan taarruz durumuna geçtiği önemli bir savaş olarak da tarihe geçti. Bu zafer sonunda, TBMM tarafından Mustafa Kemal’e “Gazi” unvanı ve “Mareşal” rütbesi verildi. Türk tarihinin dönüm notalarından biri olan Saka’l:la Savaşı’ndan sonra büyük bir taarruzlu düşmanı tamamen yok etme kararı alındı.

1922 yılı ağustosuna kadar hazırlıklar tamamlandı. Güneydeki Türk birlikleri, büyük bir gizlilik içinde Batı cephesine kaydırıldı. İstanbul’daki cephane depolarından silah ve cephane kaçırıldı. İtilaf devletleri tarafından tahrip edilerek kullanılamaz hale getirilen toplar onarıldı. Yeni silahlar satın alındı. Ordumuza taarruz eğitimi yaptırıldı.

Tüm hazırlıklarını tamamlayan ordumuz Mustafa Kemal’in Başkomutanlığında, 26 Ağustos 1922’de düşmana saldırdı. Bir saat içinde düşman mevzileri ele geçirildi. 30 Ağustos’ta düşman çember içine alındı. Sağ kalanlar esir edildi. Esirler arasında Yunan Başkomutanı Trikopis’de vardı.

Bu savaş, Atatürk’ün Başkomutanlığında yapıldığı için, Başkomutanlık Meydan Muharebesi olarak adlandırıldı. Büyük Taarruzun başarıyla sonuçlanmasından sonra düşman, izmir’e kadar takip edildi. 9 Eylül 1922’de İzmir’in kurtarılmasıyla yurdumuz düşmandan temizlenmiş oldu. Düşmanın ilerlemesine “dur” diyen ve kanımızın son damlasını akıtmadan yurdumuzu bırakmayacağımızı dünyaya ispatlayan bu büyük zaferi, her yıl 30 Ağustos günü bayram yaparak kutluyoruz.

&

ATATÜRK DiYOR Ki !
• Zafer, “Zafer benimdir!” diyebilenlerindir.
• Ulusun hayatı tehlikede olmadıkça, savaş bir cinayettir.
• Hürriyet ve bağımsızlık benim karakterimdir.
• Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça, daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.

&

ŞİİRLER

BAYRAK ALTINDA
Bugün genç, ihtiyar, kadın, kız, kızan,
Uzanıp yatsak da çardak altında,
Boruyu çalınca yarın borazan,
Hemen toplanırız bayrak altında.

Bizi hiç tasalı görmez bu yerler.
Yiğitler ölürken bile gülerler.
Yeter ki yaşayan er oğlu erler,
Bizi çiğnetmesin ayak altında.

Kalbimiz çırpınır yurdu andıkça,
Gözlerde zaferin nuru yandıkça,
Üstünde bu bayrak dalgalandıkça,
Gönlümüz rahattır toprak altında.

Faruk Nafiz ÇAMLlBEL

&

BAYRAK
Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü;
Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü.
Işık ışık, dalga dalga bayrağım.
Senin destanını okudum,
Senin destanını yazacağım.
Sana benim gözümle bakmayanın,
Mezarını kazacağım.
Seni selamlamadan uçan kuşun,
Yuvasını bozacağım.
Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder …
Gölgende bana da, bana da yer ver.
Sabah olmasın, güneş doğmasın ne çıkar?
Yurda ay yıldızının ışığı yeter.
Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün,
Kızıllığında ısındık.
Dağlardan çöllere düşürdüğü gün,
Gölgene sığındık.
Ey şimdi süzgün, rüzgarlarda dalgalı,
Barışın güvercini, savaşın kartalı,
Yüksek yerlerde açan çiçeğim.
Senin altında doğdum,
Senin dibinde öleceğim.
Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim.
Yeryüzünde yer beğen,
Nereye dikilmek istersen,
Söyle, seni oraya dikeyim.

Arif Nihat ASYA

Sosyal Medyada Paylaş :