Ben Doğuluyum – Yavuz Bülent Bakiler
“Serdengeçti Osman Yüksel ağabeyime”
Ben doğuluyum!
Eteği dumanlı, başı dumanlı
Dağlarda doğmuşum
Dağ çocuğuyum!
Ben elleri toprak kokan bir babanın
Ve topraktan koparılmış canlı bir kaya gibi
Burcu burcu vatan kokan bir ananın oğluyum
Ben doğuluyum!
Sen buğday benizli mert delikanlım
Arslanım, ümidim, yiğidim, herşeyim
Gel alnından öpeyim.
Sen Erzurum’lusun, dadaşsın belli!
Duruşun çekilmiş bir hançer kadar güzel;
Sen bar başlayanda, davul vuranda
Zurnalar çalanda gel!..
Sen Kars’lısın balam, sen sınır taşı…
Sen Türkmen çocuğu benim sağ elim;
Gel seninle Kars’tan ve Ardahan’dan
Türküler söyleyelim…
Sendendir Bayburt’lum içimdeki hız
Sendendir ufkumda parlayan yıldız.
Yağız atlar üstünde seninle yeni baştan
Destanlar yazacağız.
Kurtar beni Sivas’lım gel tut elimden!
Tiyan-Şan Kadır-Gan ufuklarından
Getirdiğin halı gibi nakışlı türkülerle
Çektiğin güzelim halaylara can kurban.
Sen Van’lısın hemşehrim halinden belli!
Gözlerinde pırıl-pırıl ışıklar.
Sen Van’lısın hemşehrim kara kaşından
Kaytan bıyığına kadar!
Bilmez miyim senin Maraş’lı olduğunu
Söylediğin ağıt ve türkülerden.
Sen getir ışığı bize her seher
Güneşin doğduğu yerden.
Ve ey yiğitlerimin en şanlısı!
Sarıkamış yaylasının esmer delikanlısı!
Sen benim baş tacım temel taşımsın
Dadaşımsın, kardaşımsın, ülküdaşımsın!
Bir bayrak dalgalanır Ağrı Dağı’nın başında
Ve duyulur sonra bir Bozkurt sesi
Varlığı bizdedir bayrağın amma
Kafkas Dağları’na düşer gölgesi.
Varsın Kafkas’lara düşsün gölgesi
Kafkas Dağları’nın toprağı temiz.
Şehit dedelerimiz seslenir Kafkas’lardan
Ne güne duruyor mavzerlerimiz?
Biz ki Türk’üz, büyüğüz, tarihin al gülüyüz
Bir karış toprağımız bayraklar kadar aziz.
Palandöken Dağları’ndan bir selam gider
Altay Dağları’ndan gelir sesimiz.
Biz genç doğulular, bir gün hepimiz
Erzurum, Kars, Maraş, Bayburt, Ardahan…
Kılıçların kından çekildiği an
Bilin ki dostlarım vermeden aman
Al atlar üstünde bir şafak vakti
Sefere çıkacağız doğudan…
Yavuz Bülent Bakiler