Böylesi Hasretin – Ruşen Hakkı

Kapıyı çaldım ses yok, içeri girdim
Seslendim usulca: nerelere saklandın?
Ve birden ürktüm sensizliğimden,
Uçup gitti pencereden aklım

Bırakıp gitmişsin öylece herşeyi,
Sevmediğin halde dağınıklığın her türlüsünü.
Divanda sıcaklığını, aynada yüzünü unutmuşsun,
Mutfağın bir köşesinde yanık Yemen türküsünü

Ve iyi ki unutmuşsun silmeyi gözlerinin izini,
Her odada kokun ve çok sevdiğim hüznün
Ve terliklerinin duruşu…ardından koşar gibi
Terli, soluk soluğa ve öylesine üzgün!

Hemen elimin altında divandaki sıcaklığın,
Diyorum: nereye gidebilir bir not bile bırakmadan!
Belki çarşıdasın, belki bir kahve içimi komşuda,
Huyundur, uzak yere gitmezsin çiçekleri sulamadan.

Sıkıldım su içtim, televizyonu açıp kapadım,
Aynadaki yüzünü öptüm, terliklerini düzelttim,
Avuçlarıma yaydım divandaki sıcaklığını,
Dedim:görülmemiş böylesi hasretin!

Oysa daha bu sabah uğurladın beni,
Dedin:erken gelirsen sinemaya gideriz
Belki dondurma yeriz sinema çıkışı
Parka uğrar ev kaçkını kedileri severiz

Birden sesi kapıda dönen anahtarın
Döndürüyor uçup giden aklımı yuvasına
Ve ”seni seviyorum” derken öptüğüm yanağın
Bir kırmızı gül gibi düşüyor avuçlarıma

(1936)

Ruşen Hakkı

Sosyal Medyada Paylaş :