Kine Ez? – Adnan Özer
Bir devir aşk diye beni doğurdu
Aldı bedenimi Mağrip sıtmalarından
Nil diplerinden söktü ruhumu.
Sisli denizlere açıldım bir zaman;
ne altın ne meyve,
yad olsun keşfettiğim kıyılar.
Zamanın hayatla içlendiği çöllerde
bir çadırım olsun yeter.
Ne göreceğim aynalarda
çağ bütünüyle yanılsama
İşkenceye alınıyor eşkalim:
Şehre yeni bir şamata
Gün gelmiş süslü satraplar ünlenmiş
kaç defa ay doladıysa göğsümü
kaç defa bulut püskürdüyse ağzım;
hileli bir rakam düşürdüler sorguçlarından
kadınlar, müziği halka sayan.
Ey halk! Ey halk! diye çağırdığım
zaman haritasında körfezler gibi çekilen
hayale dalan rüzgârın önüne
sergiler ve dut yaygıları açan
insanlık eğrileri, ketenpere çömezleri.
Yandım daha çağlasında bademin.
Bahçeler gözüme yeni bir şöhret
özürün bir köşesinden öbürüne
kenar otu oldum, bir fiy û care
ben oldum, ben oldum
ben oldum da ne buldum Temmuz’un kınnabında
giderek lâl kafiye
göllere vehmedilen gül dolaklı şadırvanda
ama yine “gülün ölüm çağında”.