Bir Ayrılış Hikayesi – Nazım Hikmet Ran

Erkek kadına dedi ki:
– Seni seviyorum, ama nasıl?
avuçlarımda camdan bir parça gibi kalbimi sıkıp
parmaklarımı kanatarak kırasıya, çıldırasıya…
Erkek kadına dedi ki:
– Seni seviyorum, ama nasıl?
kilometrelerce derin, kilometrelerce dümdüz,
yüzde yüz, yüzde bin beşyüz
yüzde hudutsuz kere yüz…
Kadın erkeğe dedi ki:
– Baktım
dudağımla, yüreğimle, kafamla;
severek, korkarak, eğilerek,
dudağına, yüreğine, kafana.
Şimdi ne söylüyorsam
karanlıkta bir fısıltı gibi sen öğrettin bana…
Ve artık biliyorum:
Toprağın
Yüzü güneşli bir ana gibi
En son, en güzel çocuğunu emzirdiğini…

Fakat neyleyim saçlarım dolanmış
ölmekte olanın parmaklarına
başımı kurtarmam kâbil değil!
Sen yürümelisin,
yeni doğan çocuğun gözlerine bakarak…

Sen yürümelisin, beni bırakarak…
Kadın sustu.
SARILDILAR

Bir kitap düştü yere…
Kapandı bir pencere…
AYRILDILAR…

Sosyal Medyada Paylaş :