Dağ Şiirleri-Sisyphos (I.II.III.IV.V) – Gönül Duranoğlu
I
Acıyla eski dostuz
Sevgiye adaklı
Yine de yalnız
Çıkarım yolculuklara
Kendine konuk
Bir dağlıyım
Ben bu dünyada
Torosları boyarım
Sabahtan akşama
Bulutlar siler boyalarımı
Akşamdan sabaha
Oysa dağlar sever
Yaban dağlıları.
II
Ben bir Tibet büyücüsüyüm
Cimrice saklarım heybemde
Zamanı ve sevgiyi
Tütsüler toplarım
Güneşsiz yamaçlardan
Dağlılar izimi sürer
Göstermeden kendilerini
Geceleri yalnız dolaşırım
Tekinsiz yıkıntılarda
Bu yüzden herkes
Biraz korkar benden
Oysa ben
Herkesten daha çok
Korkarım kendimden.
III
Hala gece ateşleri yanar
Mübarek toroslarda
Tevatür eşkıya öyküleri
Biraz patlamış mısır kokar
Kimse eşkiyaları anlayamaz
Benim kadar
İnsanın göçebe yanıdır
Onlara dağlarda
Gece ateşleri yaktıran
Çünkü mapusluğun bedeli
Daha hafiftir
Dağlarda yaşamaktan
Ey çocukluğumun özgür
Dağlıları
Ben o karanfil buğulu
Masallarımı yitirdim
Sizin oralarda hala
Rüzgar reyhan kokar mı?
IV
Bin yıldır yaşarım
Ben bu toroslarda
Otların ağulusunu
Yosunların dermanlısını
Dağlılar öğretti bana
Tanrıtanımaz
Bir eşkıya bilirim
Üçgen muskasını
Hep boynunda taşırdı
Her söylediğinde
Bildiği bir türküyü
Gizlemeden ağlardı
?Yaman olur torosların boranı
Hançer değil sevda açtı
Ciğerdeki yaramı?
Rüzgarın kıran
Ya da sevda getirenini
En iyi o anlardı
Yanından hiç ayırmazdı
Doğum üzre telef olan
Bacısının resmini
Adı kanlı katile çıkmış
Başka bir dağlı
Ey her koyağına
Bin umut gizlediğim
Sırdaşım dağlar
Bekleyin bu yaz da
Size çok anlatacağım var.
V
Ey yolcu ne zaman
Türkü söylesem
Allı pullu gelin ederim
Ben bu Torosları
Rüzgarına reyhan katar
Dikenini mor sümbülle bezerim.
Dizelerim aldatmasın seni
Dağlı bir göçebe değilsen
İnanma bana
Taş, toprak ve dikenden
Başkasını bulamazsın orada
Çünkü dağlar yalnız
Kızıl şahinlerine
Ve yerleşik göçebelerine
Açarlar sırlarını..