Merkad-ı Fatihi Ziyaret – Abdulhak Hamid Tarhan
Her Kuşesinde dehrîn nâmı bekaa nisârın
Şayestedir denilse âlem senin mezarın.
Kaldın cihanda bir ân, her ânın oldu bir devr
Müiki ezeldi güya tahtında hemcivârın.
Sensin ol padişeh ki bu ümmeti necibe
Emsâr bahşişindir, ibhâr yadigârın.
Bir dem yüzün gülünce âlem bahar olurdu
Misli küsûf her câ, zahirdi iğbirarın.
Bir yıldırımdı nîzen peyveste ka’rı hâke
Bir bürci Haknümâdır, ermiş göğe mınann.
Her dem sana açıktır ebvâbı arşı Rahmet
Türbendir en azîmi fethettiğin diyarın.
İster idin ki olsun düşmenle yâr yekdil
Devrân idi rakibin, Allah idi nigârın.
Açtı sana cenahın cananı sermediyyet
Etti anı derâğuş cânı cihansipârıni.
Metninde şairâna ilhamlar gerektir
Tarifi yerde bitmez arşa çıkan kibarın.
KELİMELERİN ANLAMLARI
Dehr: dünya;
Nâmı bekaa nisar: hiç unutulmayacak ve her tarafta bilinen adın;
şayeste: lâyık;
necîb: soylu;
emsâr: Büyük topraklar, karalar;
ebhar: denizler;
şevket: ulu, yüce;
misli küsûf: güneş tutulması gibi;
câ: uygun;
iğbirar: kırgınlık;
nîze: mızrak;
peyveste: ulaşmış, varmış,
ka’r: derinlik;
Haknüma: Tanrıyı gösteren;
minar: minare;
ebvab: kapılar;
Arşı Rahmet: Tanrı katında bağışlanmalar;
nigâr: sevgili;
sermediyyet: ebedilik;
deraguş: kucaklama, sarma;
sipâr: feda eden,
veren; şairan: şairler.