Mor Külhani – Ece Ayhan
ŞİİRİMİZ KARADIR ABİLER!
Kendi kendine çalan bir davul zurna
Sesini duyunca kendi kendine güreşmeye başlayan
Taşınır mal helalarında kara kamunun
Şeye dar pantolonlu
kostak delikanlıların şiiridir.
Aşk örgütlenmektir
bir düşünün abiler.
ŞİİRİMİZ HER İŞİ YAPAR ABİLER!
Valde Atik’te Eski Şair Çıkmazı’nda oturur
Saçları bir sözle örülür bir sözle çözülür
Kötü caddeye düşmüş bir tazenin yakın mezarlıkta
Saatlerini çıkarmış yedi dala gerilmesinin şiiridir.
Dirim kısa ölüm uzundur
cehennette herhal abiler.
ŞİİRİMİZ GÜL KURUTUR ABİLER!
Dönüşmeye başlamış Beşiktaşlı kuşçu bir babanın
Taşınmaz kum taşır mavnalarla Karabiga’ya kaçan
Gamze şeyli pek hoş benli son oğlunu
Suriye hamamında sabuna boğmasının şiiridir.
Oğullar oğulluktan sessizce
çekilmesini bilmelidir abiler.
ŞİİRİMİZ ERKEK EMZİRİR ABİLER!
İlerde kim bilir göz okullarına gitmek ister
Yanık karamelalar satar aşağısı kesik kör bir çocuğun
Kinleri henüz tüfek biçimini bulamamış olmakla
Tabanlarına tükürerek atış yapmasının şiiridir.
Böylesi haftalık resimler
görür ve bacaklanır abiler.
ŞİİRİMİZ MOR KÜLHANİDİR ABİLER!
Topağacından aparthanlarda odası bulunamaz
Yarısı silinmiş bir ejderhanın düzüşüm üzre eylemde
Kiralık bir kentin giriş kapılarına kara kireçle
Şairlerin ümüğüne çökerken işaretlenmesinin şiiridir.
Ayıptır söylemesi
vakitsiz Üsküdarlıyız abiler.
ŞİİRİMİZ KENTTEN İÇERİDİR ABİLER!
Takvimler değiştirilirken bir gün yitirilir
Bir kent ölümünün denizine kayar dragomanlarıyla.
Düzayak çivit badanalı
bir kent nasıl kurulur abiler?