Orman Haftası (21-26 Mart)

Orman, hayvanların barındığı, çeşitli bitkilerin bulunduğu sık ağaç topluluklarıdır. Ormanda büyük ağaçlar, ağaççıklar, mantarlar, otlar, yüzlerce, binlerce bitki bir arada bulunur. Çam, sedir, köknar, ladin, ardıç, meşe, dişbudak, kayın, gürgen belli başlı orman ağaçlarıdır. Ağaçlar, ya kendiliğinden yetişir, ya da insanların ormana diktiği fidanlardan oluşur. Ormanın küçüğüne, ağaçların seyrek olduğu yerlere koru denir.

Eskiden yeryüzünün büyük bir bölümü ormanlarla kaplıydı. insanların bilgisizlikleri~nedeniyle yok edilen ormanıarın yerini bozkırlar, çoraklaşan topraklar, çöller aldı. İnsanlar her zaman ağaca ve ağaçtan yapılan çeşitli araç ve gereçlere gereksinim duymuşlardır. Ormanlar, ağaçlar, toprağın nemli kalmasını sağlar. Toprak kaymasını (erozyonu) önler, selleri durdurur. Ormanlar yörenin. iklimini etkiler, yağmur yağmasını sağlar. Aşırı sıcakları, şiddetli soğukları önler. Ormanlar aynı zamanda av hayvanlarının barınağıdır.

Ormanlar, bir ülkenin doğal güzellik ve zenginlik kaynağıdır. Öte yandan kullandığımız araç ve gereçlerin çoğu ağaçlardan yapılır. Evimiz, önümüzdeki masa, oturduğumuz sandalye, elimizdeki kalem, defterimiz, yaktlğımız odun hep ağaç ürünleridir. Ayrıca ağaçlar endüstrinin birçok kollarında; boya sanayiinde, ilaç yapımında kullanılır. Bize bu kadar yarar sağlayan, ülke ekonomisinde önemli yeri olan ormanları korumalıyız. Ağaç dikip, yeni ormanlar yetiştirilmesine yardımcı olmalıyız. Ormanlara en büyük zarar insanlardan gelir. insanlar orman işletmelerinden izin almadan, çıra yapmak, reçine çıkarmak için ağaçları yaralarlar. Tarla açmak, yerleşim yeri kurmak, hayvanlara otlak yeri açmak için ormanları yok ederler.

Ateşin söndürülmeden bırakılması, sigaranın söndürülmeden atılması, koskoca bir orman alanının yanıp külolmasına neden olur. Yanan ormanın yerine yenisinin yetiştirilmesine bir insanın ömrü yetmez.

Zararlı böcekler, kemirici hayvanlar, keçiler, ağacın yeni süren dal ve yapraklarını yiyerek ormanlara zarar verirler. Ormanlara zarar vermek, ceza yasalarımıza göre suçtur. Orman suçları bağışlanmaz suçlardandır.

Ülkemizde ormanların korunması, ağaçlandırma işleri cumhuriyet yönetiminin ilanından sonra ele alındı. Tarım ve Orman Bakanlığı kuruldu. Her ilde valiler başkanlığında orman yetiştirilmesi için bir kurul vardır. Bu kurul yörede ormanların korunması ve yeni ormanlar yetiştirilmesi için kararlar alır ve uygular. Her yıl Mart ayı içinde 21 -26 Mart günlerini içine alan haftayı “Orman Haftası” olarak duyurur. Haftanın bir günü Ağaç Bayramı olarak kutlanır. Uygun alanlar ağaçlandırılır. Yeni ormanların yetiştirilmesi için çalışmalar yapılır.

Ormanların korunması, çevremizin ağaçlandırılması hem yurdumuzun, hem de dünyamızın önemli bir sorunudur. Bizler de çevremizdeki ağaçların dallarını kırmayalım, fidanları sarsmayalım. Ağaçları zararlı hayvanlardan koruyalım. Yeni fidanlar dikelim. Bu etkinliklerimizi yaşam boyu sürdürelim.

&

İĞDE AĞACI
Atatürk, ağaçsız yurt topraklarından üzüntü duyardı. Aşağıda onun ağacı nasıl sevdiğini belirten bir yazı okuyacaksınız.
Atatürk tabiatı ve ağacı çok severdi. Ankara’daki Orman Çiftliğini boz topraktan ormanlık haline soktu. Ağaçların dikilişini, tutuşunu, büyüyüşünü adım adım kollardı. Akköprü tarafından Çiftlik’e giden yolun etrafındaki boş topraklar meyvelik olmuştu. Bir gün bu meyvelikten geçerken birdenbire şoförüne:
– Dur dedi.

Arabadan inerek orada bulunanlara:
– Burada bir iğde ağacı vardı, ne oldu? diye sordu. Kimse iğde ağacını bilmiyordu. Atatürk’ün biraz önceki neşesi kalmamıştı. Çünkü

Çiftlik’in ilk çorak günlerinin yeşilliği sökülüp atılmıştı. Yol boyunca hep iğde ağacını aradı.
– iğde, yaşlı ve çelimsiz bir ağaçtı. Fakat yaşıyordu. Baharda güzel kokular veriyordu, diye sızlandı.

Atatürk, istanbul’daki büyük ağaçtan gördükçe:
– Bunlar da güzel ama, ben yapraklarının ve dallarının her yıl ne kadar büyüdüğünü gördüğüm ağaçlarımı seviyorum, derdi.

Vatanı yeşil ve bayındır görmek için çok çalıştı. Yalova’yı, Florya’yı o değerlendirmişti. Bursa’yı bir kaplıca şehri yapmak için uğraşıp durmuştu. Planlı Ankara onun fikri idi.

Çankaya’daki bahçesini yapan memur şu fıkrayı anlatmıştı.
Bahçeyi dolaşıyorduk. Çok ihtiyar ve geniş bir ağaç Atatürk’ün geçeceği yolu kapıyordu. Ağacın bir yanı havuz, bir yanı dik bir yokuştu. Atatürk ağaca yaslanarak güçlükle karşı tarafa geçti. Atıldım,
– Emrederseniz hemen keseyim, efendim, dedim.

Yüzüme baktı:
– Sen hayatında böyle bir ağaç yetiştirdin mi ki keseceksin? dedi.

Falih Rıfkı ATAY

&

ÖZLÜ SÖZLER
• Bir ağacın yenilen meyvesi, o ağacı dikenin sadakası olur. (Hz.Muhammed)
• Ormandan bir dal kesenin başını keserim. (Fatih Sultan Mehmet)
• Bir ulusun uygarlık seviyesi, üzerinde yaşadığı toprakların ağaçlandırılmasıyla ölçülür. (Roseveel )
• Ormansız yurt vatan değildir.
• Ormanlar ulusal servettir.
• Orman yurdun hem süsü, hem gücüdür.
• Yaş kesen baş keser.
• Bakarsan bağ olur, bakmazsan dağ olur.

&

ŞİİRLER

ORMAN
Koynunda aslan yatar,
Dalına kartal konar,
Gölgende sincap oynar,
Sen ne güzelsin orman.

Göğe değer dalların,
Geçilmez hiç yolların,
Kereste verir çamların,
Sen ne güzelsin orman.

Kayın, meşe gürgenin,
Değerin bilinmez senin,
Tadına doyulmaz yemişlerin
Sen ne güzelsin orman.

Yağmur seninle yağar,
Kaynaklar seninle dolar,
Pınar sayende akar,
Sen ne güzelsin orman.

Kağıt olur, kalem olur,
Kalas olur, tahta olur,
Bina olur canlıları korur,
Sen ne güzelsin orman.

Kibrit, keçi düşmanın,
Eksik olmaz balta vuranın,
Ormancıdır senin koruyanın,
Sen ne güzelsin orman.

Şaban GÜRTUNA

&

ÇİÇEĞİM
Sen kırlarda doğarsın çiçeğim,
Kırlarda gülümsersin kuzulara.
Kuzular koklar seni,
Minimini kuzular.

Sen kırlarda büyürsün çiçeğim.
Bulutlar su verir,
Rüzgar beşiğini sallar,
Kuşlar ninni söyler.

Sen kırlarda gelin olursun çiçeğim,
Allı, beyazlı yazmalarla,
Yeşil, mavimsi elbisenle,
Ve nefis bir koku ile.

Sen kırlarda ölürsün çiçeğim,
Önce sararır, solarsın
Ardından güneşte kurursun.
Sonunda toprak olursun.

Şaban GÜRTUNA / 1984

&

AĞAÇ DiYOR Ki
Ben küçücük bir ağacım
Yurdumun bir bahçesinde
Topraklar tüterken gölgem
Dallar da çiçeklensin de.

Her şeyimle yararlıyım,
insanoğluna dünyada,
Çiçeğim, yaprağım,
gölgem iri dallı zerdalimle.

Kuşlar mutlu şarkısını
Hep dalımda söylerler,
Şen arılar vızır vızır,
Kokuma koşup gelirler.

Sakın sakın dalımızı,
Çocuklar çekip kırmayın.
ÇakınızIa gövdemizde
Derin yaralar açmayın.

Halim YAGCIOGLU

&

AĞAÇ SEVGİSİ
Kucak açarsın herkese
Bu dost, şu düşman demeden
iyilik yaparsın herkese
Bir karşılık beklemeden.

Güzel yurdumun süsüsün
Bulutlara dal uzatan Kuru,
yeşil örtüsüsün
Gölge veren, dal uzatan,

Ne kadar çok çeşidin var
Elma, armut, meşe, kavak
Tatsız geçer sensiz bahar
Sensiz toprak olur kurak.

M. Necati ÖNGAY

&

AĞAÇ
Çocuk çok sevdi ağacı. ..
Verirdi ona her kıŞ,
Çiçekleri olaydı. ..
Yaprakları olaydı.

Ağaç çok sevdi çocuğu,
Öperdi altın saçlarından,
Dudakları olaydı.

Ve ona öptürmek için
Eğilirdi yerlere kadar.
Yanakları olaydı.

Dökerdi önüne hepsini,
Gümüşten, altından, sedeften.
Oyuncakları olaydı.

Ve çocuk gittikten sonra,
Böyle kalır mıydı ağaç?
Ne olurdu onun da
Bacakları olaydı,
Ayakları olaydı.

Arif Nihat ASYA

&

ELMA AĞACI 
Yine başladı soğuklar,
Boyuna yağıp duruyor yağmur.
Esiyor rüzgar acı acı.
Nasıl geçireceksin bu kışı,
Elma ağacı?

Gölgen de yok ki sana arkadaş olsun.
Tek başına kaldın bu kış kıyamette.
Artık kimse bakmaz oldu yüzüne.
Dallarına tırmanmıyor çocuklar,
Kuşlar uğramıyor semtine.
Üzülme bu günler çabuk geçer.
Bir bakarsın bahar geliverir.
Yeniden allanıp süslenirsin.
Bizim için yine çiçek açar,
Meyve verirsin.

Şükrü Enis REGÜN

&

ORMAN
Ormanlar yurdumuzun
En büyük servetidir ..
Onu iyikorumak,
Her Türk’ün ödevidir.

Geleceği düşünüp
Her yıl ağaç dikelim.
Durmadan çalışarak
Boş toprağı ekelim.

Ormanda bir dal bile,
Kıyıp da kesmeyelim.
Yemyeşil ormanlarla
Vatanı süsleyelim.

M. Sırrı DUMLU

&

AĞAÇ DİKİNİZ
Ağaçsız ilerleme, ger)leme sayılır,
Göklere ermek için, yurdu yeşil yapmalı ..
İlerleme güneşi, ağaçlıktan hız alır;
.Bir barışma demektir, en ufak söğüt dalı.

Ne yokluktan iz kalır, ne sıkıntı duyulur,
$ularımız çoğalır, tarlamız bitek olur. ..

Öz ‘yurdumun bağrında, fışkırınca ağaçlar,
Sevinçlidir işçiler, gürbüzleşir her çocuk
Ülkenin her yerinde bir yeniliktir başlar,’
Zenginimiz çoğalır, yurttan kaçar yoksulluk,

Ne yokluktan iz kalır, ne sıkıntı duyulur,
Sularımız çoğalır, tarlamız bitek olur.

Kerim YUND

&

ZERDALİ AĞACI
Havalar güzel gidiyor
Sen de çiçek açtın erkenden
Küçük zerdali ağacım
Aklın ermeden

Bak kurt gibi kalın yapılı
Görmüş geçirmiş ağaçlara
Küçük zerdali ağacım
Pişman olursun sonra

Şimdi okşar gibi hafif hafif
Bir gün yerden yere çalar rüzgar
Küçük zerdali ağacım
Bakma güzel gitsin havalar

Sallansın dalların çocuklar gibi
Bakma güneş ısıtsın varsın
Küçük zerdali ağacım
Sonra donarsın

Zemheride bahar mı olur
Akşamları seyret anlarsın
Sakın erkenden çiçek açma
Küçük zerdali ağacım

CAHİT KÜLEBİ

&

ORMAN
Orman yurdun temelidir,
Nesillerin evvelidir,
Her sanatın ilk elidir,
Ormandaki varlığa bak.

Orman memleketin süsü,
Hem ufağı, hem irisi,
Her dalında bir kuş sesi,
Ormandaki varlığa bak.

Çiçekler açar renk renk,
Dağları süsler gülerek,
Selleri önler emerek,
Ormandaki varlığa bak.

Gemi olur, suda yüzer,
Uçak olur, gökte gezer,
Kalem, kağıt neler yazar,
Ormandaki varlığa bak.

Âşık Veysel ŞATIROĞLU

&

ORMAN
Gölgesi serindir, havası taze,
Yeşil yaprakları zümrüt yelpaze.

Yazın ortasında istersen bahar.
Bir gün ormanda kal aksama kadar.

Tertemiz bir hava dolar içine.
Her yer ne hoş kokar: çiçek, reçine.

Cıvıldaşır türlü kuşlar bir yanda
Buz gibi kaynaklar var ormanda.

Ağaçlar uğuldar, estikçe rüzgar.
Gönlümüze hayat verir ormanlar…

Ormandır dağlara zümrüt bir örtü,
Ormandır kırların en güzel süsü!…

Orman güzellik ve zenginlik demek,
Ormanları sevmek, korumak gerek.

Ormansız memleket çöldür, çoraktır,
Orman bulutlara yeşil konaktır.

Bulutlar burada gelir oturur,
Burada boşanır sağanaklı yağmur…

Ormandır sulara söyleyen ninni,
Ormandır, sulara öz anne gibi.

Gölgelikte doğup büyür dereler,
Yazın suyu, orman korur ve besler…

Ormanlar yapraktan bir engin deniz,
Burada yıkanır hava tertemiz.

Orman sağlık, hayat dolu bir kaynak,
Herkese bir ödev onu korumak…

Zeki TUNABOYLU

&

VAR
Ağacı kıskanırım
Yemiş yüklü dalı var;
Bahar olsun, güz olsun,
Ne güzel masalı var.

İmrenirim arıya,
Petek petek balı var;
Konduğu çiçeklerin
Pembesi var, alı var.

Cahit Sıtkı TARANCI

&

ORMANCILAR MARŞI
Ağaçların kökleri,
Kardeş gibi toprakla.
Senin bizce farkın yok,
Dalgalanan bayrakla.

Ormancıyız, keseriz,
Seni kesen her eli.
Vatanını sevenler,
Ormanı da sevmeli.

Seni candan sevmeyen
Duygusuzdur, utansın.
Toprak eğer vatansa,
Sen de bize vatansın.

İ.Hakkı SUNAT

Sosyal Medyada Paylaş :