Yalan – İbrahim Sadri

Hadi gidiyorsun
Yürekten kan gidiyor,sen gidiyorsun
Herşey gidiyor
Gökte bulut,dağda kar,düzde kervan gidiyor
Solgun bir gül oluyor insan
Bir demet kır çiçeği ölüyor sen gidiyorsun
Ne ucuz yaşıyorsun,ne kolay
Bir kristal gibi ellerimden düşüyorsun
Bakma öyle
Ben kanıyorum sen üşüyorsun.

Kolay değil bir yalan bu
Yaralayan kanayan koca bir yalan
Yalan işte
Sevdiğim yalan
Şarkılardan arta kalan ve sabah buğusu
Ve tarla faresi ve ekmek derdindeki işçi kalbi gibi
Yumuşak sıcak bir yalan
Islak gözlerimle geçiyorum
Yaralı bir ceylanın kalbinden
Ceplerimde kül var
Bir yangından arta kalan.

Sorduğum adreslerde kimse olmuyor
Ve kimse olmuyor ben sorduğum zaman
Her şey bir yalan gibi yandığı zaman
Yalnız olduğunu anlıyor insan
Anladım ve geçtim
Yaralı bir ceylanın kalbinden.

Aynamı kırdım fotoğraflarımı yaktım
Nasıl da acımasızdım tafralarıma karşı
Nasıl da umarsız.

Su gördüm düşümde
Karanlıktı ve gürültüyle çağlıyordu
Ceplerimde kül vardı ve yanıyordu
Sonra sabah oluyor
Ve bir ceylan kalbinde alem ağlıyordu.

Hayır diyordu bir dağ köylüsü
Hiçbir şey için geç değil
Ve geç değil bir şey için hiçbir şey
Bişey vardı öyleyse bişey
Beni çeken
Gecenin duldasından uzağa
Kocaman çayırlara çeken bişey
Gümrah ırmaklara
Sonra sıcağa sonra acıya
Sonra yaralarıma merhem olmaya kapıma dayanan bişey.

Tutsana beni,bırakmasana
Olsun yaralasana
Olsun, ağrısa da
Yalan da olsa, kalsana

Dağ köylüsü
Aşkın olduğu yerde ben varım
Sen olmasan da ben varım
Yağmur yağar saçlarım filizlenir
Bir yıldız düşer omuzlarıma
Islık çalar ıslanır şarkılarımı söyler geçerim kapından
Camların buğusundan ve yağmurun kokusundan
Tanırlar beni.
Bilirler.
En iyi yalanlarını ben alırım onların
Adresler sorarım kimseler oturmaz orda
Ve kimseler olmaz ben sordukça.

Dağ köylüsü
Şimdi gidersen
Şimdi git
Kalırsan şimdi.

Sosyal Medyada Paylaş :