Yok Olan Ormanlar ve Geleceğimiz – Şaban Gürtuna

Bir zamanlar cennet gibi olan doğamız, insanoğlunun açgözlülüğü ve umursamazlığı yüzünden hızla tükeniyor. Ormanlarımız, bir avuç kar hırsı uğruna yok ediliyor. Hava kirliliği, sanayi atıkları, bilinçsiz tarım uygulamaları derken nefes aldığımız hava, içtiğimiz su bile zehirleniyor.
Eskiden çocuklarımız için yeşil vadiler, temiz sular ve bereketli topraklar bırakmayı hayal ederdik. Şimdi onlara miras olarak ne bırakıyoruz? Beton yığınları, kirlenmiş denizler ve nefes aldırmayan şehirler…

Orman Yangınları:
Doğanın Sessiz Çığlığı

Son yıllarda artan orman yangınları, bu yok oluşun en acımasız yüzlerinden biri. Kimi zaman ihmal, kimi zaman kasıtlı olarak çıkarılan yangınlar, sadece ağaçları değil, içinde yaşayan binlerce canlıyı da yok ediyor. Bir ağaç yanıp kül olduğunda sadece bir bitkiyi kaybetmiyoruz; o ağacın gölgesinde serinleyen hayvanları, toprağını koruyan kökleri ve bizim geleceğimizi de kaybediyoruz.

Yangınlar, iklim krizini de derinleştiriyor. Ormanlar karbonu emerken, yandıklarında atmosfere büyük miktarda karbon salınıyor ve bu da küresel ısınmayı hızlandırıyor. Yani her yanan ağaç, sadece bulunduğu bölgeyi değil, tüm dünyayı etkiliyor.

Sorun Sadece Ateş Değil:
Ahlaki ve Eğitsel Çöküş

Bunun altında sadece sanayileşme ya da şehirleşme yatmıyor. Daha derin bir sorun var: Ahlaki ve eğitsel çöküş. Eğitim eksikliği, doğaya saygıyı öğretmediği gibi, vicdanları da köreltiyor. İnsanlar kısa vadeli kazançlar için uzun vadeli kayıpları görmezden geliyor.

Oysa doğayı korumak, sadece aktivistlerin ya da çevrecilerin işi olmamalı. Bu, hepimizin sorumluluğu. Geleceğimize temiz hava, su ve yeşil bir dünya bırakmak istiyorsak, bugünden adım atmalıyız. Orman yangınlarını önlemek için bilinçlenmeli, ağaçlandırma çalışmalarına katılmalı ve doğayı korumanın önemini yeni nesillere öğretmeliyiz.

Eğer bunu başaramazsak, çocuklarımız nefes alacak bir dünya bile bulamayacak. Gelecek, bizim bugünkü seçimlerimizle şekillenecek. Peki biz, hangi mirası bırakmak istiyoruz?

12 Mart 2025

Sosyal Medyada Paylaş :