Zakkum – Yahya Akengin

Ören çarşılarından gelirim alışverişten
Yıkık sütunlar sarılı dalgınlığıma
Dil döker durur tezgâhta zakkumlar,
Çiçekler sunup cesedinden kraliçelerin.

İnatçı kemerlerin ayakları dibinde
Parçalanmış taçların parıltısından,
Yeşili sızıyor kertenkelelerin
Ağusu kralların şarap tasından.

Başüzrelik adlar ve buyruklar,
Kazınmış taşlara ve devrilmiş
Bütün muhafızlar uyuklar,
İniltisi ayakta efendilerin.

Kulaklarım gök kubbenin seyir defterinde
Kanar yüreğim suskun çeşme başında
Esrik yellerde kokusu nice çılgınlığın
Aradım durdum nice mezar taşında
Yalın sevmelerin kibirsiz türküsünü.

Şiirler alır saltanatlar satarım,
Düştükçe yolum ören şehirlere
Esir pazarında nice tahtı sergileyen
Esirler görürüm bir satırlık sevgiye.

Sen ey dili kekre kayaların tezgâhtarı,
Kaldır pembe örtülerini pişmanlığın üstünden
Hayalinle fikri solan güller için,
Söyle saklısını kökünde barınan zehrin.

Sosyal Medyada Paylaş :